Türkçe Anlamı: yarılmak, patlamak, dolmak, dalmak, bir şeyi çok istemek
Örnek Cümleler - The pipes had burst and the house was under two feet of water. - The shops are bursting with food. - Joe burst into the room. - Zach was bursting to tell them something.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.