Türkçe Anlamı: tercih etmek, avantaj sağlamak, yardımcı olmak
Örnek Cümleler - Loose clothing of the type favoured in Arab countries. - A tax cut that favours rich people. - The current economy does not favour the development of small businesses.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.